Bozyaka Mah, 3064. Sk. No: 11, B, 35170 Karabağlar/İzmir
tr

ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİR ÇOCUĞA SAHİP EBEVEYN OLMAK

18.01.2022
216
ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİR ÇOCUĞA SAHİP EBEVEYN OLMAK

Her anne ve baba çocukları olacağını öğrendiği ilk andan itibaren onu sağlıklı bir şekilde kucağına almak ve hayatını yine sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için hayaller kurar. Tüm ebeveynlerin ortak amacı çocuklarına sunabilecekleri en mükemmel hayatı yaşatmaktır. Çocuk doğduktan sonra özel gereksinimli olduğu belirlenince aileler de kurdukları hayaller ve çocuklarının bu durumuna duydukları üzüntü nedeniyle yıkıma uğrayabilirler. Bu durum yayımlanan bir makaleye göre ailelerde üç şekilde stresör olarak ortaya çıkar (Minners 1988, McCubbin, 1989). Bunlar duygusal bir yük, stres verici yaşam deneyimi ve sürekli bununla başa çıkma tepkileridir. Aileler bu durum ortaya çıktığında genellikle inkar yöntemine giderler ve bu durumu kabullenmek istemezler. Ancak bu durumda yapılması gereken en önemli şey çocuğun durumunu olabildiğince hızlı kabullenmek ve hayatını daha iyi bir şekilde nasıl yaşayabileceğinin yollarını aramaktır. Özel eğitimlerin bu konudaki desteği çocuk için yadsınamaz bir gerçektir.

Ailelerde çocuğunun özel gereksinimli çocuk olmasını kabul etmesinin aşamaları red, şok, öfke ve depresyon, suçluluk, pazarlık ve uyumdur. İsimlerinden de anlaşılabileceği gibi aile başta şok hisseder ve reddeder. Çocuğunun normal gelişim gösterdiğini savunur. Bu aşama ne kadar kısa olursa çocuk için o kadar erken destek sağlanmış olur. Şok ve reddetme aşaması geçtikten sonra öfke ve depresyon dönemi başlar. Aile kendini ve birbirini suçlamaya başlar. Kendi içlerinde çatışmaya neden olabilir. Hatta birçok araştırmaya göre çocuğun bu durumunun ailelerde boşanmalara sebebiyet verdiği gözlenmiştir. Bu durumda eşlerin birbirini suçlaması çocuğun durumunu düzeltmeyecektir. Aksine eşlerin birbirlerine destek olması gereken bu süreçte sadece yaralayıcı bir darbe olacaktır. Bu öfkenin arkasından genelde depresyon evresi gelir. Depresyon aşamasını ise suçluluk takip eder. Bu evreler döngü şeklinde bir süre birbirini takip eder. Pazarlık evresi ise ailenin bu durumu yavaş yavaş kabullenmeye başladığı dönemdir. Kabullenme dönemi başladıysa bile genelde gerçek üstü hedefler belirlenir. Bu durumda en önemli şey çocuğun ulaşması mümkün olmayan hedefler koyup hem kendini hem onu hayal kırıklığına uğratmak yerine ulaşılabilen gerçekçi hedefler koyup çocuğun hayatını en kaliteli yaşayacağı duruma getirmektir. Uyum sürecinde ise aileler çocuklarının durumunu tamamen kabullenmiş ve onlara daha iyi bir hayat nasıl yaşatılabilir bunun yollarını araştırmaya başlamışlardır. Aile şok ve inkar sürecinden uyum sürecine ne kadar hızlı ulaşırsa çocuğun gelişimine verilen destek de bir o kadar hızlı olacaktır. Aileler tüm bu süreçler içerisinde kendi duygu ve hislerini ihmal etmemelidir. Hatta gerekirse psikolojik destek almaktan çekinmemelidir. Yapılan araştırmalara göre bu süreçte aileye verilen psiko-sosyal desteğin ailenin duygusal durumunu olumlu yönde etkilediği görülmüştür.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Hizmetlerimiz Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz: